Bel fıtığı olan hastalar, günlük yaşam aktivitelerini ciddi kısıtlayabilecek bacak ağrısı, yürümeyi zorlaştıran güç kaybı ve uyuşma hissedebilirler. Çok ileri bazı hastalar idrar ve gaytasını tutamayabilir.

Acil cerrahi tedavi gerektiren bu durum Kauda Ekuina sendromu olarak tanımlanır. Diğer tüm fıtıklarda ameliyat çok acil değilken bu durumda kalıcı hasar kalmaması için acil ameliyat gerekir.

Bel Fıtığı Nedir ?

Omurgamız oluşturan kemiklerin arasındaki kıkırdak benzeri dokuya disk denir. Disklerimiz ortadaki çekirdek dediğimiz jölemsi nukleus ve bu saran kalın bir zar dokusu olan Annulus Fibrosusdan oluşur. Sağlıklı bir disk omurgamızda amortisör gibi davranarak şok absorbe edici etkiye sahiptir.

Annulusdaki yırtılma ile birlikte Nukleus içeriğinin dışarı çıkmasına Bel Fıtığı denir. Çıkan parçanın omurilikteki sinirlere baskı yapmasına bağlı bacak ağrıları, güç kaybı ve uyuşma oluşabilir.

Bel Fıtığında Ne Zaman Ameliyat Gerekir ?

Bel fıtıklarının büyük bölümü kendiliğinden yada cerrahi tedavi uygulamadan geçer. Ağrı başlangıçta çok ciddi olsa da genellikle günler veya haftalar içinde azalmaya başlar. Hastada ağrı kesicilerle geçmeyen ağrı yada güç kaybı olmaması durumunda cerrahi yapılmadan uygulanacak, ağrı kesiciler, Fizik Tedavi Yöntemleri gibi diğer tedavi yöntemleri kullanılır.

Ciddi güç kaybının olmadığı hastalarda genellikle 3-4 haftalık bir ameliyatsız tedavi denenir. Bu yöntemlerin başarılı olmadığı yada güç kaybının belirgin olduğu bir grup hastada bel fıtığının cerrahi tedavisi gerekebilir. Yapılan bilimsel çalışmalarda genellikle hastaların %90 ının cerrahiye ihtiyaç duymadan tedavi edilebildiği bildirilmiştir.

Bel fıtığı tedavisinde gerçek tek acil durum Kauda Ekuina tablosudur. Bu tabloda hasta eğer tarzı uyuşma hisseder, idrar ve gaytasını tutamaz.

Bel Fıtığı Ameliyat Teknikleri

Bel fıtığı ameliyatında amaç sinire baskı yapan ve bulguların oluşmasına sebep olan fıtıklaşmış parçanın çıkarılmasıdır. Yine diskdeki sağlıksız parçalar da çıkarılabilir ancak disk olabildiğince korunmaya çalışılmalıdır.

Olabildiğince çok diskin çıkarılmasında hedef tekrarlamanın önüne geçmek olsa da diskin çoğunu çıkarmak her zaman tekrarlamayı önlemez. Diskin büyük bölümünün çıkarılması ilerleyen dönemde omurganın kireçlenmesine ve hastanın ciddi bel ağrıları hissetmesine sebep olabilmektedir.

Omurga kireçlenmesinde uygulanacak cerrahi tedaviler daha komplike olup genellikle vidalamayı gerektirebilir.

  • Mikrocerrahi : Mikrodiskektomi olarak da bilinen bu teknik, bel fıtığı tedavisinde en çok kullanılan tekniktir. Eskiden uygulanan açık cerrahideki aynı yaklaşımla uygulanan bu teknikte mikroskop kullanılarak olabildiğince kesi küçük tutulmaya ve sağlıklı dokulara hasar verilmemeye çalışılır. Kesi küçük olduğundan ‘’Kapalı Ameliyat’’ olarak da adlandırılsa da aslında açık bir tekniktir ve bir miktar kas, kemik doku ve bağlarada hasar oluşur. Başarısı %90 üzerindedir ancak diğer tüm açık tekniklerde olduğu gibi fıtığın tekrarlaması, yapışıklık oluşması ve enfeksiyon gibi riskleri barındırır.
  • Endoskopik Bel Fıtığı Ameliyatı: Tam Kapalı Bel Fıtığı Ameliyatı diye de bilinen yeni bir tekniktir. Amaç sağlıklı dokuya hasar vermeden fıtıklaşmış parçanın çıkarılmasıdır. Ameliyatta ince bir tüpün içinden ilerletilen kamera kullanılır. Giderek daha çok uygulanan bu teknik ile cerrahinin başarılı olduğu hastalar çok kısa zamanda normal yaşantılarına dönerler. Başarısı %90’ın üzerindedir. Teknik olarak daha zor ve az cerrah tarafından uygulansa da hem ülkemizde hem de yurtdışında giderek daha sık uygulanır olmuştur.
  • Laminektomi: Klasik bel fıtığı cerrahisinde çok kullanılmayan daha çok hastada dar kanal olması durumunda gereken bu teknikte hastadan ciddi kemik dokusu alındıktan sonra fıtık parça çıkarılır.

Bel Fıtığı Ameliyatı Sonrası İyileşme

Bel fıtığı ameliyatı sonrası hemen ameliyat sonrası bacak ağrısında ciddi bir iyileşme olur. Endoskopik teknikle ameliyat olan hastalarda küçük bir kesi olduğundan ve kas, kemik ve bağ dokusuna hasar verilmediğinden ameliyata bağlı ağrı da son derece sınırlıdır.

Ameliyat sonrası eğer varsa bacaktaki güç kaybının da düzelip düzelmeyeceği ve düzelecekse ne zaman düzeleceği basının miktarına, ne kadar süredir güç kaybının var olduğuna, hastanın yaşı gibi birçok faktöre bağlı olarak değişebilir.

Yine ameliyat sonrası iyileşmeyi belirleyen en önemli faktörlerden birisi de şikayetlerin başlangıcı ile ameliyatın yapılmasına kadar geçen süredir. Erken dönemde ameliyat edilen hastaların iyileşmesinin daha hızlı ve başarılı olduğu bilimsel çalışmalarla ortaya konmuştur.

Hastalar genellikle 1 gün yatarlar ancak klasik bir endoskopik cerrahi sonrası hastanın yatması gerekmez, ameliyattan 2-4 saat sonra taburcu edilir.

Bel fıtığı ameliyatı sonrası ilk 3 hafta uzun oturmalardan, ağır kaldırmaktan ve ani eğilmek gibi bele ciddi yük getirecek hareketlerden kaçınmak gerekir. Yüzme, yürüyüş gibi basit spor aktivitelerine 3. Haftadan itibaren izin verilir. Yine bu dönemde bazı doktorlar hastalarına egsersiz programları yada Fizik Tedavi önermektedir. Daha ciddi sporlara başlama ile ilgili doktorunuz ile görüşmek ve onay almakta yarar vardır.

Bel Fıtığı Ameliyatı Riskleri Nelerdir ?

Disk cerrahisinde de diğer cerrahi tedavilerde olduğu gibi riskler vardır. İşlem omurilik ve sinir köklerine yakın bir yerde yapıldığından çok nadir de olsa sinir yaralanması riski vardır. Sinir yaralanması geçici ve bazen kalıcı olabilmektedir. Sinir yaralanması olursa ilgili kas grubu çalışmayabilir ve hasta desteksiz yürümekte zorlanbilir.

Her  cerrahi tedavide olduğu gibi enfeksiyon da görülebilir. Endoskopik cerrahi (tam kapalı bel fıtığı ameliyatı) sonrası enfeksiyon yok denilebilecek kadar azdır.

Açık cerrahi ve mikrodiskektomi sonrası uzun dönemde (1 yıl) cerrahi bölgede yapışıklıklar (epidural fibrosis) görülebilir ve ciddi ağrılara sebep olabilir. Tedavisi zorlu olan bu durumda girişimsel ağrı işlemleri, tekrar cerrahiler ve vida uygulamaları gerekebilir. Endokopik (tam kapalı teknikle) yapışıklık hemen hiç görülmez.

Kapalı Bel fıtığı ameliyatı sonrası en sık başarısızlık sebeplerinden birisi de fıtığın tekrar etmesidir. Hastaların yaklaşık % 5-10’unda fıtık tekrarlar. Genellikle ilk 3 ayda görülse de yıllar sonra da görülebilir. Hastanın kilosu, çalıştığı iş, kas yapısı ve özellikle de fıtığın tipi önemli olsa da hiç risk faktörü olmadan da fıtık tekrarlayabilir. Tekrarlayan fıtıkların bir bölümünde tekrar cerrahi gerekebilir.

Oğuz Okan Karaeminoğulları
Oğuz Karaeminoğulları, 1966 yılında Ankara’da doğdu. İzmir Bornova Anadolu Lisesi’nden 1985 yılında, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden (İngilizce Bölümü) 1991 yılında mezun oldu. 1993 yılında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi Ve Travmatoloji bölümüne araştırma görevlisi olarak çalışmaya başlamış ve 1997 yılında Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı ünvanını almıştır. 1997 yılında Abant İzzet Baysal Üniversitesinde Yardımcı Doçent olarak çalışmaya başlamış ve Ortopedi ve Travmatoloji A.D kurmuştur. 2001 yılında Spor Yaralanmaları Hastanesi’nde, Ludensheit-Almanya’da eklem cerrahisi ve artroskopik cerrahi konularında, 2002 yılında İstanbul Florence Nightingale hastanesinde Prof Dr Azmi Hamzaoğlu’nun yanında omurga cerrahisinde eğitim almıştır. 2002 yılında Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesinde çalışmaya başlayan Dr Oğuz Karaeminoğulları, aynı yıl, International Spine Fellow olarak seçilerek Fransa’da çeşitli Omurga Cerrahisi kliniklerinde eğitim almıştır. Doktor Karaeminoğulları 2006 yılında Doçent olmuş ve aynı yıl Bayındır Hastanesi’nde çalışmaya başlamıştır. Özellikle Omurga Cerrahisi ve Eklem Cerrahisi’nde özelleşen Dr Oğuz, 2012 yılında Wooridul Spine Center’da Tam Kapalı (Endoskopik) Bel Fıtığı eğitimi aldı. Daha sonra Almanya, İtalya, Polonya gibi birçok merkezi ziyaret ederek Tam Kapalı (Endoskopik) Bel Fıtığı ile ilgili çalışmalar yaptı.Dr. Karaeminoğulları 2021 yılında profesör ünvanını almıştır. Ulusal ve Uluslarası birçok yayını ve konuşması olan Dr Karaeminoğulları, son yıllarda özellikle Tam Kapalı Bel Fıtığı konusunda akademik çalışmalarını yoğunlaştırmış ve ulusal ve uluslarası bir çok toplantıda bu konuda konuşmalar yaparak tecrübesini paylaşmıştır. 2016 yılında yaptığı çalışmalar üzerine Çin’e davet edilmiş ve ISESS (Uluslarası Endoskopik Disk Cerrahisi Derneği) kurucu üyesi olarak onurlandırılmıştır. 2016 yılında muayenehanesini açan Prof. Dr. Oğuz Karaeminoğulları, halen Bayındır Sağlık Grubunda Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı, Tıbbi Hizmetler Direktörü, Kalite Koordinatörü ve Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz